9 Ocak 2011 Pazar

Çilek

ÇİLEK ZAMANI!
18. yüzyılda Frezier adlı bir Fransız asker, görevli olarak Şili'ye gönderilir. Dönüşünde ilk kez bu ülkede yediği ve tadına doyamadığı küçük kırmızı renkli bir meyveyi, yani çileği Fransa'ya getirir. Oradan tüm dünyaya yayılan çilek, gülgiller familyasından geliyor. Sapları yerden fazla yüksek olmayıp çiçekleri beyaz olan bitkinin yemişleri önceleri pembe, geliştikçe de koyu bir renk alıyor. Çileğin yaklaşık 600 çeşidi olduğu biliniyor. Ülkemizde 6 çeşit çilek yetiştiriliyor. Bunlar; Frenk çileği, turfanda yetiştirilen sera çileği, Arnavutköy çileği, reçel yapımında da kullanılan Bursa çileği, Ereğli Osmanlı çileği ve ormanlarda yetişen yabani çilek. Ereğli Osmanlı çileğinin desteklenmesi amacıyla her yıl haziran ayında uluslararası bir festival düzenleniyor. Ayrıca, son yıllarda üretimi azalsa da İçel'in Tarsus ilçesinin de çileği meşhur. Çilek yetiştiriciliğinde lider kent; şeftali, kestane ve ipeği ile meşhur Bursa. DİE'nün verilerine göre Bursa, toplam çilek yetiştiriciliğinin %50'sinden fazlasını karşılıyor. Marmara ve Karadeniz'in kıyı kesimlerinde, akarsu vadilerinde, hafif kumlu topraklarda da yetiştiriliyor. Doğal ortamda yetişen bu türe yaban çileği deniyor.
Çilek, hem sanayiye elverişli hem de taze olarak tüketilebilen çok lezzetli ve hoş kokulu bir meyve türüdür. Bol miktarda A, B, C vitaminleri, kalsiyum, demir ve fosfor gibi mineral maddeler içerir. Çilek taze olarak sofrada yararlanılmasının yanında çileğin pastası, reçeli, marmelatı, kompostosu, dondurmasi da yapılmaktadır. Çilek tüketici tarafından arzulanan bir meyve olduğu için derin dondurma yoluyla uzun süre saklanarak tüketilebilir.
Çilek bol çeşitli ekolojik şartlarda yüksek verim ve kalite gösteren çeşitlerinin ortaya çıkarılmasından sonra, büyük bir gelişme ve günümüzde bir çok ülkede ekonomik bir öneme sahip olmuştur. Köklerin % 90'ı toprağın 15'lik derinliğinde bulunur. Bir çilek çeşidinde ne kadar fazla yaprak var ise, o kadar fazla çilek salkımı oluşacak demektir.
Çeşide ve çevre şartlarına bağlı olarak, ana bitkiden kollarla (Stolon) 100'ün üzerinde yavru bitki oluşabilir. Döllenmeden sonra, döllenmiş çekirdeğin etrafındaki etli kısım büyümeye başlamaktadır. Çilek tanelerinin şekli yetiştikleri iklim şartlarına ve çeşide göre değişiklik gösterebilmektedir.
Çilekte tanelerin sertlik durumu pazarlama açısından önemlidir. Çiftçiler için pazar ve endüstriye uygun sert çeşitler avantajlıdır.
ÇİLEĞİN YARARLARI
Çilekkkkk !!!! Nefis tadıyla ve kokusuyla deyim yerindeyse insanın ağzını sulandırıyor. Yerde yetişen küçücük bir şey nasıl bu kadar lezzettli olabilir ki ? Mucizevi bir meyve ve yemesi de keyfi de mükemmel. Peki yaz mevsiminin nazenin meyvesinin yararlarını biliyor musunuz? Bilen ve bilmeyenler için hemen söyleyelim.
-Çilekler, C vitamini içeren besin zincirinde ilk sıralarda yer alıyor. Antioksidan ve bitki özleri yüksektir. Kırmızılığı koyulaşan çileklerin antioksidan özelliğin daha fazla olduğu sanılıyor.
Uzmanlara göre çilek; bağışıklığı güçlendiren, besin değeri yüksek bir meyve. Çocuk felci, ağız ve deri yaralarını oluşturan bazı virüsler için öldürücü etki taşır. Ciltteki sivilce ve aknelere iyi gelir. Kansere karşı koruyucu ve ilerlemesini önleyici özellikler içerir. Romatizma ve gut hastalığı ağrılarını azaltıcı etkisi vardır.
Sinirleri kuvvetlendirip, bağırsak kurtlarını döker ve ateş düşürür. Çok güçlü bir besin olduğu için bazen alerjiye neden olabilir.
Çileğin son derece lezzetli olduğunu biliriz, aynı zamanda besleyicidir de. Günlük diyetimize ekleyerek, mis kokulu çileğin keyfini çıkaralım.Uzmanlar günde en az beş defa taze meyve veya sebze sebze yenilmesi öneriyor ama ne yazık ki insanların çoğu bunların yanına bile yaklaşmıyor.!!! Çileği beslenme listenize eklediğinizde vücudunuza olan yararlarının yanı sıra bağışıklık sisteminizi de güçlendiriyor.
Çilek vücuda kuvvet verir. Kolesterolü düşürür ve damar tıkanıklığını önler. Aynı zamanda çok iyi bir antioksidan olan çilek bağışıklık sistemini güçlendirir. Kansere karşı kuruyucudur. Sindirim sisteminin düzenli çalışmasına çok faydalıdır. Vücuttaki zararlı maddeleri vücuttan uzaklaştırır. Kanı temizler. Diş etlerini güçlendirir ve ağız kokusunu giderir. Sakinleştirici etkisi ile tansiyonu düşürür ve stresi azaltır. Ateşi düşürür. Romatizma ve karaciğer rahatsızlıklarına iyi gelir. Cildi nemlendirir, tazelik ve güzellik verir.

100 gr. çilekte 59 mg. C vitamini, (ki bu oran limondan bile fazla) 1 mg. sodyum, 174 mg. potasyum, 21 mg. kalsiyum var. Kalorisi ise 37. Ancak eğer diyet yapıyorsanız, nasılsa meyvedir, bir şey yapmaz diyerek bol bol da yemeyin. Her şeyde olduğu gibi fazlası zararlı olabiliyor. Çileğin hazmı zordur. Midesi hasta ve tembel olanlar çileğin suyunu içmeliler.Cilt hastalığı olanlara kaşıntı yapabilir.


Özetlersek:
Çilek gözün zafiyetini giderir.

Körpe ve bol sulu çilekler sistemi temizliyor.

Cilt sorunları olanlar için de iyi bir meyvedir.

Dişleri kuvvetlendirir.

Nezleye çok faydalıdır.

Ağız kokularını ve boğaz ağrılarını gideriyor.

Büyüme çağındaki çocuklar ve gençler için fevkalade bir meyvedir.

Çilekte yüksek oranda C vitamini bulunduğu gibi, yüksek tansiyon ve kolesterolü düşüren maddeler içeriyor.

Kansızlığa karşı faydalıdır.

Ayrıca bol miktarda potasyum içerir ve lifli besinler arasında önemli bir yer tutar.

Böbrek ve mesane taşlarının düşmesini sağlar

Diyabetli hastalar, çileğe şeker ilave etmemek şartıyla bu meyveyi bol bol yiyebilirler.

Cilde güzellik ve tazelik verir.

Romatizmaya, damar sertliğine iyi gelir.

Kalp ve kas romatizmasının doğal ilacıdır.

YABAN ÇİLEĞİ
Uzmanlara göre yaban çileği, bağışıklığı güçlendiren besin değeri yüksek bir meyve. Yaban çileği, normal çileğe oranla daha küçüktür.

Doğada kendiliğinden yetişen ve normal çileğe oranla daha keskin kokulu olan yaban çileği, vitamin deposudur .

Çocuk felci, ağız ve deri yaralarını oluşturan bazı virüsler için öldürücü etki taşıyor. Halk arasında dağ çileği olarak da bilinen yaban çileği, C vitamini açısından oldukça zengin bir meyvedir.
NEDEN ÇİLEK?
Göz alan o güzel kırmızı rengi, hafif iç bayıltan hoş kokusu ile baharın geldiğini bildiren çok sevilen meyvelerden olan çilek sokaklarda seyyar tezgahlarda,manavlarda yerini aldı.Harika aroması ile bütünleşen tart ,turta,puding, dondurma, reçel, pastaların tam yapılma zamanı. Taze taze pudra şekerine batırarak yemek ayrı bir damak tadı. Sağlık açısından da her meyve gibi çok faydaları uzmanlar tarafından yazılan bir meyve..
Çilekler C vitamini içeren besin zincirinde ilk sıralarda yer alıyor. Antioksidan ve bitki özleri yüksektir. Kırmızılığı koyulaşan çileklerin antioksidan özelliğin daha fazla olduğu sanılıyor. Hücrelere zarar veren, kanser türlerine neden olan serbest radikallere karşı koruyucu. C vitamininin yanı sıra , mükemmel bir folik asit , manganez, potasyum, roflavin, B5 ile B6 vitamini, magnezyum, omega-3 yağ asiti, bakır ve K vitamini kaynağıdir. Çilek her yerde kullanılabilir. Yılın diğer zamanlarında tüketmek için derin dondurucunuza koyabilirsiniz. Diğer meyvelerin aksine çilekler toplandıktan sonra daha fazla kızarmaya , olgunlaşmaya devam etmez. Bu nedenle koyu kırmızı, bol çekirdekli, tarlada yetiştirilmiş çilekleri tercih edin.
 
Çilek gerçek bir C vitamini deposu. 100 gr. çilekte 59 mg. C vitamini, (ki bu oran limondan bile fazla) 1 mg. sodyum, 174 mg. potasyum, 21 mg. kalsiyum var. Kalorisi ise 37. Ancak eğer diyet yapıyorsanız, nasılsa meyvedir, bir şey yapmaz diyerek bol bol çilek yemeyin.
Çilek Nasıl Kullanılır? Çileğin yaprakları, iyi kurutulmak şartıyla, çay yapımında kullanılabilir. Çilek aç karına yenirse daha iyi sindirileceği için daha yararlı olur. Çilek komposto ve reçel yapılarak da tüketilebilir. Çilek yiyenlerde bazen kurdeşen görülebilir fakat kalıcı değildir ve kısa sürede geçer.
Satın alırken...
Canlı kırmızı renkli ve lekesiz olanları seçin. Paketlerde satılanları kontrol ederek alın. Satın aldıktan hemen sonra tüketin. Buzdolabında 1-2 gün saklayacaksanız saplarını koparmadan ve yıkamadan geniş bir kâse içinde saklayın.
Nasıl yıkamalı?
Çilek yıkarken dikkat etmek gerek. Çünkü çok çabuk zedeleniyor. Bunun için önce su dolu bir kabın içinde bekletmek, süzdükten sonra da birkaç kez akan suyun altından geçirmek en iyisi. Sulanmaması için de yeşil kısımlarını yıkadıktan sonra temizleyin. Yıkama suyuna limon suyu ve sirke ilave edebilirsiniz.
Dondurma işlemi
Çileği 1 yıl süreyle dondurarak saklayabilirsiniz. Bunun için taze, sert ve olgun olanları buzlu suda iyice yıkayın. Saplarını temizleyip kâğıt havlu ile kurulayın. Havası mümkün olduğunca alınmış bir kap veya poşetlere doldurup derin dondurucuya yerleştirin.
Değişik lezzetler
Değişik tatlılar üretmeniz de mümkün. Mesela püre haline getirdiğiniz çileği bal ve süzme yoğurtla karıştırabilirsiniz.Çok güzel turtalar pastalar yaparak da kullanabilirsiniz.BOL BOL YEMENİZ DİLEĞİYLE..............
ALLAH’IN ÇİLEKTEKİ SANATI
Meyvelerin her biri tek tek incelendiğinde birçok inceliklerinin bulunduğu görülür. İhtiyaca yönelik ve son derece estetik tasarım, üstün bir ilim sahibi olan Allah'ın yaratışının delillerindendir. Her mevsimde ayrı meyvelerin bulunması da üzerinde düşünmeye değer bir konudur.
Örneğin çilek, görüntüsü ve tadı ile çok özel bir meyvedir. Üzerindeki motifleri sanki milim milim ölçülerek işlenmiş gibidir. Kırmızı ve estetik biçiminin üzerinde yeşil yaprakları ile Allah'ın eşsiz sanatının eserlerinden biridir. Kapkara toprakta yetişen bir meyvenin bu kadar güzel ve çarpıcı bir renge, bu kadar güzel bir kokuya sahip olması, onu örneksiz yaratan, sanatını, aklını ve ilmini yarattığı varlıklarda gösteren Rabbimizi bizlere tanıtır.
Bazı bitkiler cinsiyet ayrımı olmadan, tek bir cinsin belirli yollarla çoğalmasıyla soylarını devam ettirebilirler. Bu gerçekleştirilen çoğalmaya eşeysiz üreme adı verilir. Bu şekildeki bir üremeden sonra ortaya çıkan yeni nesil kendisini meydana getiren neslin tıpatıp aynısı olur. Bitkilerdeki en bilinen eşeysiz üreme şekilleri tomurcuklanma ve parçalara ayrılmadır.
Bazı özel enzimlerin yardımıyla gerçekleşen bu üreme biçimi (tomurcuklanma veya parçalanma) pek çok bitkide görülebilir. Örneğin çimenler ve çilekler "sürgün" denilen yatay uzantılarını kullanarak çoğalırlar. Patates ise toprağın altında yetişen bir bitki olarak, bu kısımlarda açılan yeni özel yerlerden (gözelerden) tomurcuklar vererek çoğalır.
Ana bitkiden ayrılan her parçada, bitkinin tamamını oluşturabilecek şekilde bir şifrelenme ve düzenlenme mevcuttur. Ana bitkinin tüm özellikleri yani genetik olarak bitkiyle ilgili tüm bilgiler, bitkiden kopan bu küçük parçanın her hücresinde de eksiksiz olarak bulunmaktadır.
Bu sistemle üreyen bitkilerin her parçasında aynı genetik bilginin olması son derece önemlidir, hatta bu zorunludur. Çünkü bitkinin üremesi sadece bu sistemin işlemesine bağlıdır. Düşen parçada bitkideki genetik bilgilerin tamamı olmasa, aynı özelliklerde bir bitki gelişemez. Bunu bir örnekle açıklayalım. Genetik bilgilerde eksiklik olsa; örneğin bir çileğin rengi ya da içindeki şeker miktarı, kokusu ile ilgili genetik bilgi yeni düşen parçada olmasa çilek, çilek olamazdı.
Kapkara, hiçbir kokusu olmayan topraktan çok sevdiğiniz mis gibi kokan ve rengarenk muz, kiraz, erik, çilek nasıl çıkıyor? Onlara kokularını, renklerini kim veriyor?"
Aynı türdeki bitkiler dünyanın neresine giderseniz gidin aynı özelliklere sahiptirler. Çilek her yerde çilektir, rengi, lezzeti, kokusu hep aynıdır. Gül, karanfil, çınar kısacası tüm bitkiler aynı türde hep aynı özelliklere sahiptir. Yapraklar dünyanın her yerinde fotosentez yaparlar. Benzersiz taşıma sistemleri tüm bitkilerde vardır.
Dünyanın neresine giderseniz gidin doğal olarak yetişen bir çileğin farklı bir renk taşıdığını göremezsiniz.
Dünyanın her yerindeki çileklerin DNA'sında, onları bildiğimiz çilek haline getiren özellikler mevcuttur. Çileğin rengi, kokusu, lezzeti hep aynıdır. Bu eşi benzeri olmayan bir düzendir. Böyle bir düzenin kendi kendine gelişen tesadüflerle oluştuğu elbette ki iddia edilemez. Bu mekanizmaların, evrimcilerin iddia ettikleri gibi, tesadüfen oluşması imkansızdır. Bitkileri yaratan Yüce Allah’tır.
Yeryüzündeki saymakla bitiremeyeceğimiz çeşitlilikteki bitkiler, milyonlarca yıldır ne zaman, ne yapmaları gerektiğini tohumlarında saklı program sayesinde bilmekte ve unutmadan, yanılmadan bu programı uygulamaktadırlar. Hiçbir zaman bir kiraz çekirdeğinden şeftali ağacı çıkmamış, limon ağacına ait bir tohumdan çilek gelişmemiştir.
Rengiyle, kokusuyla her biri ayrı birer estetik harikası olan menekşeler, sümbüller, papatyalar, güller; benzersiz tatlara sahip, vitamin deposu meyvelerden kirazlar, şeftaliler, elmalar, üzümler, çilekler, portakallar; canlılığın oksijen kaynağı yeşillikler, çamlar, selviler, kavaklar ve diğerleri Allah'ın insanlara nimet olarak sunduğu güzelliklerdendir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder