7 Ocak 2011 Cuma

Yaşam Kalitesi


Yaşam ve Kalite. Son derece sübjektif ve o nispette de rölatif iki kavram. Önce yaşama ve insana bir göz atalõm.
Yaşam konusunda temelde iki ana kavram mevcuttur. Nüanslar bu iki kavramõn altõnda şekillenir.
1. Bu dünya öteki dünyaya hazõrlõk yapõlan bir imtihan alanõ. Gerçek ve sonsuz hayat öteki dünyada. Tanrõ.ya inanõr, dini vecibelerini yerine getirir, dua eder, yakarõrsan o sana istediğini verir.
2. Cennet de cehennem de bu dünyada. Bir kez de gelsek . defalarca da gelsek. Kendine inanõr, çok çalõşõr ve bir şeyi yürekten istersen, sen o arzuna ulaşõrsõn.

Bunu şu şekilde özetleyebiliriz:
He will make it happen, you will make it happen.
İnandõğõmõz yolu anlatmak için söze başlarken seçtiğimiz özne, inandõğõmõz yol konusunda derhal ipucu verir:
O diyor ki, kitap diyor ki, ben diyorum ki.
Peki insan nedir?
Bütün insanlar .ben.dir. .Ben. demeyen veya hissetmeyen, başka bir deyişle kendisini canlõ-cansõz diğer bütün varlõklardan bilinçli olarak ayõramayan hiçbir şey insan değildir.
Ancak insan kendini öteki insanlar da dahil, diğer bütün gerçeklerden ne kadar ayõrõrsa ayõrsõn, varolmasõ o gerçeklere ve nesnelere bağlõdõr. İnsan, adõna evren dediğimiz sonsuz derecede birbiriyle ilişkili ve farklõ bileşkenler kitlesinin mini minnacõk bir ayrõntõsõdõr. Fakat insan bu evrenin ağaçlar, yõldõzlar, hayvanlar ve öbür insanlar gibi diğer ayrõntõlarõndan farklõdõr, zira kendinin birey ve tek olduğunun bilincindedir.
.Ben. vücuttur. Kişi kaçõnõlmaz biçimde vücuduna bağlõdõr. Vücut sağlõklõ olduğu ve ihtiyaçlarõ karşõlandõğõ sürece kişinin zihnini sürekli meşgul etmez.
.Ben. beceriler ve davranõş biçimleridir. Kişinin bütün becerileri ve davranõş biçimleri alõnõp yerine başka bir grup beceri ve davranõş biçimi konsa, aynõ kişi olmaktan çõkar.
.Ben. anõlardõr. Anõlarõmõz sadece bize aittir. Paylaşõlmasõ mümkün değildir.
.Ben. amaçlar ve ideallerdir. Aynõ zamanda sorunlar, yenilgiler ve umutsuzluklardõr.
.Ben., çevresiyle ilişkileridir; çevresinden aldõğõ ve çevresine verdiğidir.
2 http://www.ozetkitap.com
.Ben. bütün dõş etkenlerin bõraktõğõ izlerdir.
Ancak kişi bütün bu fizik, beceri, anõ ve duygularõn bir yõğõnõ değildir. Kişi bu ayrõntõlarõn belirli bir düzen içinde sõralandõğõ bir mozaiktir. Parçalar yõğõn halinde bir araya gelse hiçbir şey ifade etmez. Rastgele sõralandõğõnda da ortaya çõkan şey güzel değildir.
İnsan denen mozaikte parçalarõn her biri sağlamsa ve tek bir uyumlu düzen içinde yerleşmişse sonuç olağanüstü kalitede bir insandõr. Bu parçalarõ doğru yerleştirmek yaşama sanatõdõr. Yaşama sanatõnõ geliştirmiş bir kimse yaşam kalitesini yakalamõş demektir.
Yaşam kalitesini yakalamõş insan huzurlu insandõr. Huzur kişinin kendisi ve çevresiyle barõşõk olmasõnõ, belli bir gücü ve başarõyõ da içeren, mutluluktan öte bir duygudur.
Huzurlu insan iyi tasarõmlanmõş bir makine gibi güçlü ve yararlõ bir şekilde aktiftir. Gücü ve yararlõlõğõ, tõpkõ makineninki gibi, dengeli ve düzenli hareketten, birçok faktörün belli bir hedef için uyumlu işbirliğinden doğar. Huzurlu insan nereye gitmek ve ne yapmak istediğini bilir. Benliğinin bütün parçalarõ uyum içinde çalõştõğõndan önemli işler başarõr. Sorunlarõ çözer, büyük buluşlar gerçekleştirir, yeni güzellikler yaratõr. Kendi yaşamõnõ kontrol eder; yaşamõn kendisini sürüklemesine izin vermez.
Bütün bunlar yaşamda kaliteyi yakalamõş bir kişinin iç dünyasõndan gelen özelliklerdir. Az önce sözünü ettiğimiz gibi, insan iç ve dõş dünyadan oluşan bir bütün olduğuna göre, kişinin huzurlu olmasõ için dõş etkenlerin de belli bir kaliteye ulaşmasõ gerekir. Bunun için de yaşadõğõ ülkede bir takõm asgari standartlarõn bulunmasõ şarttõr.
GELİŞME
Dünyadaki bütün ülkeler gelişme deyince genelde ekonomik büyümeyi hedef alõrlar. Böylece terimin sosyal içeriği boşaltõlmõş olur.
.Gelişme. sözcüğünün kendisi de yeterli değildir: belli bir hedefe doğru ilerlemek demektir. .Gelişmekte olan. ile .gelişmiş. ülkeler terimleri arasõndaki anlam farkõ hedefin bol tüketim düzlemine ulaşmak olduğunu, bu düzleme gelişmiş ülkelerin ulaştõğõnõ, gelişmekte olan ülkelerin bu uğurda çaba sarf ettiğini çağrõştõrõr. Oysa böyle bir düzlem yoktur.
İnsan çok boyutludur. Tek bir ekonomik büyüme boyutuna indirgenemez. İnsanõ bütünüyle ele alan, yaşam kalitesinde sürdürülebilir iyileşmeye dayanan politikalarõn zamanõ gelmiştir. Bu kesintisiz, dinamik bir eylem olacaktõr. Statükoyu korumaya yönelik politikalara, eylemsizlik mazeretlerine yer yoktur.
Kantite ve kalite, başka bir deyişle nicelik ve nitelik bir noktaya kadar birlikte ilerler. Sonra yollarõ ayrõlõr. O noktadan sonra insanlõk için niceliğin önemi kalmazken nitelik derinleştirilebilir, güçlendirilebilir. Bu yüzden yaşam kalitesinde sürdürülebilir iyileştirmeden söz edilebilir. Gerçekten de yaşam kalitesinde sürdürülebilir iyileştirme kişinin ve ülkenin hedefi olmalõdõr.
3 http://www.ozetkitap.com
Bu konuda en birinci öncelik tartõşmasõz temel ihtiyaçlarõn karşõlanmasõna verilmelidir. Yoksullukta nicelik ön plana çõkar zira yaşam kalitesinden söz edebilmek için belli bir nicelik şarttõr. Ancak yaşamak için şart olan bu miktarõn üzerindeki nicelik, insanlar için yalnõzca yaşam kalitesine katkõda bulunduğu oranda önem kazanõr.
Yaşam kalitesinin pek çok bileşkeni vardõr: sağlõk ve eğitim hizmetlerinden yararlanma, yeterli beslenme ve korunma, sağlõklõ bir çevre, hak, fõrsat ve cinsiyet eşitliği, günlük yaşama katõlma, saygõnlõk ve güvenlik. Bu bileşkenlerin hepsi tek tek önemlidir; birinin bile eksikliği kişinin .ben kaliteli bir yaşam sürüyorum. duygusunu zedeler.
Dahasõ, yaşam kalitesinin .toplamõ. veya .ortalamasõ. alõnamaz. Bu yüzden yaşam kalitesinin tanõmlanmasõ ve ölçümü zordur. İnsanlarõn yaşam kalitesi diye adlandõrdõğõ çoğu şey kültürel esaslõdõr. Tek bir toplumun içinde bile yaşam kalitesinin ne olduğu alt kültürlere ve bireylere göre farklõlõk gösterir. Örneğin .bir lokma bir hõrka. felsefesi bazõlarõnca saygõnlõk olarak görülürken, bazõlarõnca da kendine eziyetten başka bir şey değildir.
Kalitenin öznelliği (sübjektifliği) ve göreceliği (rolatifliği) çeşitli anlatõmlarda da vurgulanmõştõr. Zengin olup soğanõn cücüğünü yemeyi hayal eden çoban gibi.
Necati Cumalõ.nõn Pembe Kadõnõ.nda da Pembe Kadõnõn eşi kaliteli bir yaşam beklentisini .kasabaya inip bir somun ekmek ile yarõm kg baklava almak ve bir lokma ekmek, bir lokma baklava. diye tarif eder. Buna karşõlõk Wall Street-Borsa filminde (GEIKO) Micheal Douglas Martin Sheen.e .ben sana milyonlarca dolardan, kendi özel jetine sahip olmaktan bahsediyorum. der.
Ekteki karikatürler de yaşam ve kaliteye farklõ bakõş õlarõnõ sergilemektedir.
Kalitenin göreceliği konusunda en şirin fõkra ise otomotiv sanayiine aittir. Vaktiyle Doğu Blokundan bir otomobil fabrikasõnõn yöneticileri Japonya.daki bir otomobil fabrikasõna yaptõklarõ tetkik gezisinde dizi dizi sõralanmõş kafesler içinde kediler görürler. Bu kedilerin ne maksatla orda durduğunu sorduklarõnda Japon yöneticiler .Arabalarõn kalite kontrolunu bu kedilerle yapõyoruz. Üretimden çõkan arabaya akşamdan bir kedi koyuyor ve arabanõn bütün kapõlarõnõ, camlarõnõ kapatõyoruz. Sabah baktõğõmõzda kedi ölmüşse araba kalite testinden geçmiş demektir; yaşõyorsa geçmemiş..
Doğu Blokundan ziyaretçiler çok yararlõ bir şey öğrendiklerine sevinerek ülkelerine dönerler. Bir süre sonra Japon otomotivciler o fabrikaya iade-i ziyarete giderler. Bakarlar ki, orda da dizi dizi kafesler içinde kediler. .Ne güzel, öğrendiklerinizi hemen uyguluyorsunuz. derler. .Evet ama, bir farkla.der Doğu Blokun yöneticileri, .Biz kediyi akşamdan arabanõn içinde koyup kapõlarõnõ, camlarõnõ kapatõyoruz. Sabah kedi arabada hala duruyorsa, araba kalite testinden geçmiş oluyor; kaçmõşsa geçmemiş..
Buraya kadar hep yaşamõn ve kalitenin göreceliğinden, toplumsal, kültürel, sosyal, ekonomik farklõlõklarõndan bahsettik. Şimdi biraz da dünyadaki tüm insanlar için geçerli olan ve yaşam kalitesinin ortak paydasõ olan, bir başka deyişle olmazsa
4 http://www.ozetkitap.com
olmazlara bir göz atalõm. Yani bencilce tüketim ile benliğini herşeyden mahrum bõrakma aşõrõ uçlarõ arasõnda yer alan, evrensel kabul görmüş değerleri açalõm.
Güvenlik
Artõk dünyada insan güvenliği için yeni ve genişletilmiş bir kavram doğmaktadõr.
Güvenliğin milli savunma yönü küçültülmekte, toplumsal, ekonomik ve çevre yönleri vurgulanmaktadõr. Bu yüzden biz de güvenlik kavramõnõ halkõ tam merkez alan daha insani bir boyuta taşõmalõyõz. Zaten güvenlik hayatõ yalnõz dõş tehditler için değil, her bakõmdan daha güvenli hale getirmek değil midir?
İnsanlar kendi güvenliklerini sağlamak amacõyla çeşitli önlemler alõrlar fakat güvenliğin bir takõm ön koşullarõ mutlaka mevcut olmalõdõr ki bu önlemler işe yarasõn. Zira çok .güvenli. bir ülkede pek çok güvensiz insan bulunabilir.
Bugün insanlarõn bir kõsmõ yoksulluk, işsizlik, açlõk gibi yapõsal güvensizlik içindedirler. Çoğunun tasasõ savaş çõkõp çõkmama ihtimali değil, günlük yaşamlarõnõ etkileyen konulardõr.
Bu yüzden artõk güvenlik kavramõna ulusal güvenlik yanõnda halkõn incinme, kaza, afet, açlõk, işsizlik, hastalõk ve şiddetten korunmasõ kavramõ da eklenmelidir.
Çevre güvenliği de git gide önem kazanmaktadõr, zira erozyon, hava-su kirliliği, ozon deliği, global õsõnma gibi çevre sorunlarõ hepimizin yaşam kalitesini kaçõnõlmaz biçimde etkiler.
Sürdürülebilirlik
Yaşam kalitesini insanlõğõn geleceği olarak görmek zorundayõz.
Sürdürülebilirlik kavramõ Doğanõn kaynaklarõnõn sõnõrlõ olmasõndan doğmuştur. Doğa, çevrenin, toplumun ve bireylerin varlõk nedenidir.
Sürdürülebilirlik yaşam kalitesi için hem bir ön koşul, hem de onun ayrõlmaz bir parçasõdõr. Hangi düzeyde olursa olsun yaşam kalitesi ve bu kalitedeki iyileşme sürdürülebilir olmalõdõr; aksi takdirde kalite düşecek ve gelecek kuşaklar için durum şimdikinden beter olacaktõr.
Temel Haklar
Tanõmlanmasõ hayli zor olan .yaşam kalitesi. kavramõnõn kökeni üç yüz yõldõr gelişmekte olan insan haklarõnda yatar. İnsanlar toplum içinde birbiriyle ilişki içinde yaşadõklarõndan fiziksel, sosyal ve psikolojik ihtiyaçlarõna yönelik temel haklara sahiptirler. Haklar, temel ihtiyaçlarõn devlet, aile, işveren veya uluslararasõ örgüt gibi kurumlar tarafõndan ikrarõ yani var olduğunun kabul edilmesidir. Haklar aynõ zamanda toplumlarõ ve bireyleri birleştiren iki yönlü ilişkinin içeriğini ve sõnõrlarõnõ tanõmlar.
5 http://www.ozetkitap.com
Yaşam kalitesi insanlarõn fiziksel, sosyal ve psikolojik ihtiyaçlarõnõn karşõlanmasõyla sağlanõr. Bireyin ihtiyaçlarõnõn tatmini .hak. kavramõyla işlerlik kazanõr.
Yaşama hakkõ ve kişisel güvenlik hakkõ en temel haklardõr. Vatandaşlarõn bunlara bir zarar geleceği korkusunu taşõmamasõ gerekir.
Eşitlik
Eşitlik, insanõn en köklü ihtiyaçlarõndan biridir. Haksõzlõğa uğradõğõmõz duygusuna bir kere kapõldõk mõ, yaşamõmõza kalite katan hiçbir şey zevk vermez olur. Eşitlik her bireyin, toplumun ve devletin saygõ göstermesi gereken bir ilkedir.
Sosyal ve etnik gruplar/bölgeler arasõnda gelir ve güç eşitliği ile demokrasi ve doğrudan katõlõm bulunmamasõ veya liderlerin halkõn taleplerine kulak tõkamasõ çoğu zaman çatõşma doğurur. Bu durumlarda daha fazla katõlõm ve eşitlik çatõşma nedenlerini ortadan kaldõrabilir.
Eşitlik yalnõzca eşit haklar veya yasalar karşõsõnda eşitlik değildir. Gerçek eşitlik, gerçek fõrsat eşitliği demektir. Bu da, geçmişteki haksõzlõklarõ düzeltmek için, şimdiye kadar dõşlanmõş bireyler veya gruplar lehine bir miktar eşitsizlik uygulanmasõnõ gerektirebilir. Örneğin TBMM.de kadõn parlamenterlere belli bir yüzde ayõrõlmasõ gibi.
Eşitlik, kalkõnmanõn ileri aşamalarõna ertelenecek bir konu değildir. Ülke zenginleştiğinde önemini yitiren bir konu da değildir. Gelişmenin her aşamasõnõn vazgeçilmez ilkesidir.
SONUÇ:
Yalnõzca temel ihtiyaçlarõn karşõlanmasõnõn yetmediğinden, yaşam kalitesini iyileştirmenin kesintisiz bir süreç olduğundan söz etmiştik. Örneğin yasalarõn ve yargõnõn var olmasõ bir ülkede adaletin olduğunu göstermez. Hak aramak veya sizin hakkõnõza tecavüz edenin cezalandõrõlmasõnõ istemek gibi, ne sebeple olursa olsun yargõya başvurduğunuzda senelerce sonuç alamõyorsanõz, yaşam kalitesinden söz edilemez.
Yasa ve yönetmeliklerin yalnõzca yasak olan şeyleri belirtmesi, geri kalan herşeyin serbest olmasõ gerekirken bizim yasalarõmõz serbest olan şeyleri belirtip geri kalan herşeyi suç sayõyorsa yaşam kalitesinden söz edilemez.
Devlet ve ona ait kurumlarõn hatalarõnda bunun aksini kanõtlama yükümlülüğü size düşüyorsa, kurumun hatasõnõ düzeltmek için zamanõnõzõ ve paranõzõ harcõyorsanõz ve kanõtladõğõnõzda boşa giden emeğinizi kurum tazmin etmiyorsa, yaşam kalitesinden söz edilemez.
Doktor hatasõndan, belediyenin hatasõndan, karayollarõnõn hatasõndan, elektrik idaresinin hatasõndan veya bir başka kurumun hatasõndan dolayõ siz veya bir yakõnõnõz sakat kalõyor veya ölüyorsa ve bunun sorumlularõ maddi-manevi hesap vermiyorsa, yaşam kalitesinden söz edilemez.
6 http://www.ozetkitap.com
Bir işe, bir okula girerken potansiyel suçlu olarak görülüp savcõlõktan iyi hal kağõdõ getirmek zorunda kalõyorsanõz, iyi bir organizasyonla tek kişinin halledebileceği bir bürokratik işlemi tamamlamak için on masa ve binayõ dolaşmak zorunda kalõyorsanõz, yaşam kalitesinden söz edilemez.
Trafik kazalarõnda her yõl savaş veya terörden kaybettiğimizden fazla can ve mal kaybediyorsak ve buna çare bulmak için hala gerekli önlemler alõnmõyorsa yaşam kalitesinden söz edilemez.
Boşanma durumunda mal paylaşõmõ ilkesi yasalarda yer almadõğõ için bir kadõn ömrünü kocasõnõn bir nedenle onu terk edeceği , çoluğu çocuğuyla sokakta kalacağõ korkusuyla geçiriyorsa, yaşam kalitesinden söz edilemez.
Siyasilerin büyük bir kõsmõ değil onbeş, yirmi yõl sonrasõnõ, bir yõl sonrasõnõ bile dikkate alan politikalar üretmiyorlarsa, bütün çabalarõ .günü kurtarmak. ise, bu yüzden ülke, toplum ve ekonomi bir o yana bir bu yana savruluyorsa, yaşam kalitesinden söz edilemez.
Bireyler gerek geçim derdinden, gerek eğitim ve görgü yetersizliğinden, gerekse .adam sende.cilikten yaşadõklarõ topluma sahip çõkmõyorlarsa, inandõklarõ konuda seslerini duyurmuyorlarsa, kendileri gibi düşünenlerle veya düşünmeyenlerle tartõşma platformu yaratmõyorlarsa, yaşam kalitesinden söz edilemez.
Kişi severek yaptõğõ bir işte çalõşmõyorsa, ne iş olursa olsun en iyisini yapma, kendini geliştirme çabasõnõ göstermiyorsa toplumun gözünde ve kendi gözünde değeri olmayacağõndan, yaşam kalitesinden söz edilemez.
Kişi çocukluğunda, gençliğinde ve yaşlõlõğõnda bir sevgi çemberi içinde yaşamõyorsa, sevilmenin ilk şartõnõn sevmek olduğunu bilmiyorsa, kendisini atõlmõş, itilmiş, değersiz hissediyorsa, yaşam kalitesinden söz edilemez.
Kişi yapmak istediği tahsili değil, sõnav sistemi dolayõsõyla hevesinin ve yeteneğinin olmadõğõ bir branşta tahsil yapmak zorunda kalõyorsa, yaşam kalitesinden söz edilemez.
Kişinin yerine getirmekle yükümlü olduğu görevi yapmasõ normal, yapmamasõ suç sayõlmasõ gerekirken, aksine görevini yaptõğõ zaman eleştirilip yapmadõğõ zaman kimse sesini çõkarmõyor, hatta alkõşlanõyorsa, yaşam kalitesinden söz edilemez.
Yeterli sõklõkta spor tesisleri kurarak toplumun her kesiminden insana spor yapma imkanõ sağlamak yerine ulusça futbola odaklanõyorsak, yaşam kalitesinden söz edilemez.
Güzel bir manzara, güzel bir müzik, güzel bir bale gösterisi, güzel bir kitap, güzel bir sanat eseri kişiyi duygulandõrmõyorsa, artõsõ olduğu için değil, eksisi olmadõğõ için haline şükretmiyorsa, yaşam kalitesinden söz edilemez.
7 http://www.ozetkitap.com
Amacõm karanlõk tablolar çizmek değildir. Bilakis ne kadar çok yapõlacak iş olduğunu anlatmak istiyorum. Bu bir süreç, sabõr ve mücadele işidir. Eğitim, katõlõm ister. Hollanda.da 400, İngiltere.de 1000 yõlda gelinen noktaya 75 yõlda varamazsõnõz. Ama bu ülke 75 yõlda inanõlmaz bir mesafe katetmiştir. Bu haliyle bile bizim vatanõmõz, evimiz, yuvamõz, canõmõzdõr. Kõsa veya uzun, yurtdõşõna bir seyahate çõktõğõmõzda özlemiyor muyuz? Koşa koşa dönmüyor muyuz? Kõzõm bir tarihte eğitim için İsviçre.ye gitmişti. Üç ay sonra .Baba, ben çok sõkõldõm, daha fazla dayanamayacağõm, dönmek istiyorum. dedi. Nasõl olup da İsviçre gibi bir ülkede bu kadar sõkõldõğõnõ sorduğumda cevabõ, .Nasõl sõkõlmayayõm ki? Bu ülkede kediler bile kõrmõzõ õşõkta duruyor. oldu.
Mevcut yapõ içinde siyasi sistemin etkili bir parçasõ olamõyorsanõz üçüncü sektöre yönelin; ideallerinize uygun size huzur ve mutluluk verecek bir veya birkaç sivil toplum örgütüne üye olun. Böyle bir dernek veya vakõf yoksa siz kurun. Akut.a, Tema.ya, Türk Eğitim Vakfõ.na, Beyaz Nokta Vakfõ.na, Sokak Çocuklarõnõ Koruma Derneği.ne vs. ve daha yüzlerce başarõlõ sivil toplum örgütüne bakõn.
Ülkenizin, ailenizin, çocuklarõnõzõn geleceğini başkalarõna ihale etmekten vazgeçin. Biraz evvel sõraladõğõm ortak değerlere sahip çõkõn, katõlõn, mücadele edin. Güçlü olarak en iyisini isteyin.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder