10 Ocak 2011 Pazartesi

Sadakanın Faydaları


(Her iyilik sadakadır.) [Tirmizî]

(Herkesin eklem yeri kadar sadaka vermesi gerekir. "SübhanALLAH", "Elhamdülillah", "La ilahe illALLAH" veya "ALLAHü ekber" demek birer sadakadır. İyiliği tavsiye etmek, kötülüğe mani olmaya çalışmak birer sadakadır. İki rekat kuşluk namazı kılmak ise bütün bunları karşılar.) [Müslim]

(Mallarınızla herkesi memnun edemezsiniz. Güler yüz ve tatlı dil ile, güzel ahlâkla memnun etmeye çalışınız!) [Hakim]

Sadakanın dünyadaki beş faydası:

1- Malı temizler. Hadis-i şerifte buyuruldu ki: (Malınızdaki günah kirlerini sadaka ile temizleyin!) [T.Gafilin]

2- Günahları temizler. Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki: (Suyun ateşi söndürdüğü gibi, sadaka da günahları yok eder.) [Tirmizî]

(Sadaka, kibri ve övünmeyi yok eder.) [Tirmizî]

3- Hastalıktan ve belâdan korur. Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:

(Hastalarınızı sadaka ile tedavi edin! Sadaka her hastalığı ve belâyı önler.) [Beyhekî]

(Sadaka vermekte acele edin; çünkü belâ sadakayı geçemez.) [Beyhekî]

(Sadaka yetmiş kötülük kapısını kapatır.) [Taberânî]

(Sadaka ALLAHın gazabını söndürür ve kötü ölümden korur.) [Tirmizî]

4- Muhtaçları sevindirir. Muhtaçları sevindirmek çok sevabdır. Hadis-i şerifte buyuruldu ki: (En faziletli amel, muhtaçlara yiyecek-giyecek vermek ve müminleri sevindirmektir) [Taberânî]

5- Rızkı artırır, malı bereketlendirir. Şeytan, malı ya israf ettirir veya cimrilik ettirir, hayra harcamaktan alıkor "Yoksul olursun, elin daralır" diye korkutur. ALLAH yolunda harcamaktan korkmamalıdır!

Kur'an-ı kerimde buyuruluyor ki:

(Şeytan, malınızı hayra sarfettirmemek için sizi yoksullukla korkutup cimri olmanızı emreder. ALLAH ise, [sadaka ve zekât verirseniz] mağfiret, lutuf, bolluk vâdeder.) [Bekara 268]

(Gece-gündüz, gizli-açık, ALLAH yolunda mallarını infak edenlerin Rableri katında mükâfatları vardır. Bunlar için korku ve üzüntü yoktur.) [Bekara 247]

(ALLAH için ne verirseniz, ALLAH onun yerine [daha iyisini, daha fazlasını] verir.) [Sebe 39]

(Mallarını ALLAH yolunda harcayanların hali, yedi başak bitiren ve her başağında yüz dane bulunan bir tohuma benzer. ALLAH dilediğine daha fazla da verir.) [Bekara 261]

ALLAHü teâlânın rahmeti, ihsanı boldur. Zerre kadar bir iyiliğe dağlar kadar sevab verir. Mülk Onundur. Dilediğine dilediği kadar ihsan eder. Sadaka vermekle mal eksilmediği gibi bereketi de artar. Bereket, az bir şeyin çok şeye yetmesi demektir.

Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:

(Sadaka vermeye devam edenin rızkı artar ve duâsı kabul olur!) [İbni Mace]

(Sadaka vermekle mal eksilmez) [Tirmizî]

Peygamber efendimiz, Mirac gecesi, ekin ekip bir günde biçen bir topluluğu gördü. Biçtiği mahsul yeniden eski haline dönüyordu. Bunların kim olduğunu sorunca, Cebrail, (Bunlar, ALLAH yolunda cihad edenlerdir ki, bir iyiliklerine 700 misli sevab verilir. Harcadıklarının yerine yenisi verilir) dedi. (Bezzar)

Sadakanın Ahiretteki beş faydası:

1- Kıyametin dehşetinden korur. Hadis-i şerifte buyuruldu ki: (Sadaka, kabir azabından korur, Kıyamette sahibini himayesine alır.) [Beyhekî]

2- Cehennemden kurtarır, Cennete kor ve derecesini yükseltir. Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:

(ALLAH rızası için verilen sadaka, Cehennem ateşinden korur.) [Taberânî]

(Yarım hurma da olsa, sadaka vererek Cehennemden korunun!) [T.Gafilin]

3- Sevabı artırır. Hadis-i şerifte buyuruldu ki: (Malını ALLAH yolunda harcayanın sevabı 700 misline kadar artar.) [Beyhekî]

4- Sırattan kolay geçirir.

5- Malın hesabını vermeyi kolaylaştırır.

Muhammed Masum hazretleri buyuruyor ki:

Sadaka [ve Kur'an-ı kerim okumanın] sevabını önce Pegamberimizin mübarek ruhuna hediye etmeli, sonra ölülerin ruhlarına göndermelidir. Böylece kabul olma ümidi fazla olur. Sevabını bütün müminlerin ruhlarına da hediye etmek iyi olur. Her birine sevabın hepsi ulaşır. (C.2, m.36)

En üstün sadaka

Sual: En üstün sadaka nedir?
CEVAP
Bu, sadaka verenin veya verilenin durumuna göre değişir. Mesela, aç bir kimse varsa, onu doyurmak en üstün sadaka olur. Bir kimsenin, maddi imkânı olmayan, borçlu bir arkadaşı varsa, onun için en üstün sadaka bu arkadaşını borçtan kurtarmak olur. Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:
(En üstün sadaka, su vermektir.) [Nesai]

(En üstün sadaka, aç bir canlıyı doyurmaktır.) [Beyheki]

(En üstün sadaka, iki kişinin arasını bulmaktır.) [Taberani]

(En üstün sadaka, dilini tutmaktır.) [Deylemi]

(En üstün sadaka, gizli verilendir.) [Taberani]

(En üstün sadaka, ilmi yaymaktır.) [Taberani]

(En üstün sadaka, ilim öğrenip, başkasına da öğretmektir.) [İbni Mace]

(En üstün sadaka, kin güden yakınına verilendir.) [Taberani]

(En üstün sadaka, sağlıklı, mala tamahı çok, zenginliği umup fakirlikten korkarken verilen sadakadır.) [Müslim]

(En üstün sadaka, doğru sözü yerinde söylemektir.) [Hâkim]

(En üstün sadaka, Ramazan'da verilendir.) [Tirmizi]

Sadakada öncelik
Sual: Sadaka verirken, öncelik sırası nasıl olmalıdır?
CEVAP
Bu kişinin durumuna göre değişir. Mesela, borcu olanın, önce borcunu ödemesi gerekir; fakat taksitli borcu olup da, günü gelince ödeyebilecek olan, borcu bitmeden de sadaka verebilir. Zekât borcu varken verilen sadaka da, kabul olmaz. İmam-ı Rabbani hazretleri buyuruyor ki:
Zekât niyetiyle fakire bir altın vermek, yüz bin altın sadaka vermekten daha sevabdır; çünkü zekât vermek, farzı yapmaktır. Sadakalarsa, nafile ibadettir. Farz ibadetin yanında nafile ibadetlerin hiç kıymeti yoktur. Deniz yanında, damla bile değildir. Şeytan aldatarak, kazaları kıldırtmayıp ve zekât verdirmeyip, nafileleri güzel gösteriyor. (3/17)

Kendi ailesinin nafakasını temin etmeden de, başkasına sadaka verilmez. Sadaka verirken, kendi ailesinden sonra, salih olan fakir akrabalara öncelik vermelidir. Birkaç hadis-i şerif meali de şöyledir:
(Fakire verilen sadaka, bir sadakayken, akrabaya verilen sadaka, hem sadaka ve hem de sıla-i rahim olmak üzere, iki sadakadır.) [Nesai]

(Yakın akraba ve komşuya verilen sadakanın sevabı iki misli fazladır.) [Taberani]

Bir kadın da, Resulullaha, (Fakir kocama hediye versem, sadaka yerine geçer mi?) diye sual ettirdiğinde Peygamber efendimiz buyurdu ki:
(İki sevab vardır. Biri sadaka, diğeri de sıla-i rahim sevabı.) [Buhari]

Sadakanın faydaları
Hayır ve hasenâtta acele etmek
Sual: Hayır hasenat yapmayı çok seviyorum. İyi bir şey midir? Ne zaman ve kime versem daha iyi olur?
CEVAP
Ramazan-ı şerîf ayında sadaka ve bütün nâfile ibâdetlere verilen sevâb, başka aylarda yapılan farzlar gibidir. Bu ayda yapılan bir farz, başka aylarda yapılan yetmiş farz gibi sevâbdır. Bunun için bu ayda hayır hasenâtı, sadakayı çoğaltmak lâzımdır. Unutmamalı ki, verilen sadaka, yapılan her iyilik çeşitli belâları önler. Sadakanın fazîleti çoktur. Hadîs-i şerîflerde buyuruldu ki:
(Ölmeden önce tevbe ediniz. Hayırlı işleri yapmaya mâni çıkmadan önce acele ediniz. Zekât ve sadaka vermekte acele ediniz. Böylece Rabbinizin rızıklarına ve yardımına kavuşunuz!) [İbni Mâce]
(Hastalarınızı sadaka ile tedâvi edin. Sadaka, her hastalığı ve belâyı defeder.) [Beyhekî]
(Sadaka vermekte acele edin; çünkü belâ sadakayı geçemez.) [Beyhekî]
(Sadaka, kabir azâbından korur. Kıyâmette de sâhibini himâyesi altına alır.) [Beyhekî]
(İyilik ömrü artırır, sadaka günâhları giderir ve kötü ölümden korur.) [Taberânî]
(Sadaka vermeye devam edenin rızkı artar ve duâsı kabûl olur!) [İbni Mâce]
(En hayırlı insan, gücünün yettiği kadar veren fakir mümindir.) [Deylemî]
       Malı çok olup da zekât, sadaka vermiyen kimse, sıkıntı içinde yaşar. Az da olsa, her gün sadaka vermeye alışmalı! Peygamber efendimiz yemîn ederek, (Sadaka malı eksiltmez, sadaka vermekle mal eksilmez) buyuruyor. (Müslim)
Sadaka verenin malının bereketi artar. Az malı çok iş görür. Hadîs-i şerîfte, (Gizli-açık çok sadaka verin ki, rızkınız bollaşsın, yardıma mazhar olasınız ve duânız kabûl edilsin) buyuruluyor. (İbni Mâce)

Kime vermeli
İlim tahsili yapılan yerlere, gerek zekât, fıtra, adak ve akîka, gerekse sadaka şeklinde yapılan yardım, insanı kazâlardan belâlardan korur. Dünyada, sıhhat ve âfiyet içinde bir ömür sürmeye sebep olur. Ayrıca farz olan cihâd ve ilim yayma sevâbına kavuşulur. Böylece yardım yapan kişi, hem dünyada hem de âhırette çok büyük nimetlere kavuşmuş olur. İlim yaymanın sevâbını Peygamber efendimiz şöyle ifâde buyuruyor: (Bütün ibâdetlere verilen sevâb, Allah yolunda cihâda verilen sevâba göre, deniz yanında bir damla su gibidir. Cihâd sevâbı da, emr-i ma'rûf ve nehy-i anilmünker sevâbı [dînin emir ve yasaklarını yayma] yanında, denize nisbetle bir damla su gibidir.) [Deylemî]
İhlâs Vakfı, Öğrenci Yurtlarında binlerce üniversiteli fakîr öğrenciyi ve bilhassa Türk dünyasından gelen muhtaç öğrencileri barındırmaktadır. Onların her türlü ihtiyâçları, hayırsever müslümanların yardımları ile sağlanmaktadır. Gerçek manâda, dîne hizmet eden İhlâs Vakfına her ne şekilde olursa olsun yardım eden, hadîs-i şerîflerde bildirilen sevâba kavuşmuş olur. Hayır hasenat yapılan yer, ne kadar çok faydalı hizmet yapıyorsa, yardım yapanın sevâbı o kadar artar. İhlâs Vakfı senelerdir, hayırsever vatandaşlarımızın yaptıkları yardımları, en iyi şekilde değerlendirmektedir.
İhlâs Vakfının hizmetlerinden bazıları:
       1- Türk Dünyasından Gelen Öğrencilere Yardım: Anadolu'dan ve Türk dünyasından yüksek tahsîl için gelen onbinlerce genç yavrumuzun, en güzel şekilde yetiştirilmesi için, yurt, iskân ve iâşeleri temîn edilmekte ve her gün üç öğün yemek verilmektedir.
       2- Yurt Hizmetleri: Türkiye'nin her yerine yurt açma çalışmaları devam etmektedir. Şimdilik açılan yurt sayısı 45'tir.
       3- Burs: Türk dünyasından gelen 500 öğrenciye her ay, karşılıksız burs verilmektedir. Sayıları 15 bin civârında olan bu fakîr ve muhtâç öğrencilerin tamamına, her ay 1 milyon lira burs verilebilmesi için, ayda 15 milyar liraya ihtiyâç olmaktadır. Bu sebeple İhlâs Vakfı tarafından Vakıflar Bankası Nuruosmaniye Şubesinde 20007042 nolu Türk Dünyası Öğrencilerine Yardım Hesâbı açılmıştır. Hayırseverlerin bu konuda yardımcı olması beklenmektedir.
       4- Muhtâçlara Gıdâ Yardımı: Her ay, bir âilenin temel ihtiyâcı olan gıdâ paketleri, yüzlerce muhtâç âileye dağıtılmaktadır.
       5- Kitap Hizmetleri: Muteber eserlerden alınarak hazırlanan Türkçe kitaplar; İngilizce, Fransızca, Almanca, Arnavutça, Rusça, Arapça, Farsça ve Urdu dillerine de tercüme edilerek, dünyanın her tarafındaki üniversitelere, kültür teşekküllerine, kütüphanelere, araştırmacılara ve İslâmiyeti öğrenmek isteyen herkese, ücretsiz olarak gönderilmektedir. Bu eserleri okuyan yüzlerce kişinin İslâmiyetle şereflendiği sevinçle müşâhede edilmektedir.
Gençliğe sahip çıkmalıdır
Bu gençliğe sahip çıkılmazsa, vatan ve millet düşmanlarına gün doğar. Çeşitli vâdlerle bu gençleri kötü emellerine alet ederler. Bunun için vatanını, milletini seven herkes, bu pırlanta gençlere, imkanı nispetinde sahip çıkmalıdır. Vatanımızın, milletimizin istikbali, geleceği için bu şarttır.
Mübarek Ramazan-ı şerif dolayısıyla, hayırsever vatandaşların istek ve katkılarıyla bu yurtlarda iftar yemekleri verilmekte, iftar sahibi, kendisi ve misafirleri ile istedikleri günde, öğrencilerle beraber iftar edebilmektedir. Hadis-i şerifte buyuruluyor ki:
(Bir kimse, bu ayda, bir oruçluya iftar verirse, günahları affolur. Hak teâlâ, onu cehennem azabından azat eder. O oruçlunun sevabı kadar, ona sevap verilir.) [Beyhekî]
Sevapların kat kat verildiği bu mübarek ayda, arzu edenlerin zekât ve sadaka-i fıtraları da, fakir öğrencilere verilmek üzere vekaleten kabul edilmektedir. Bu hayırlı hizmete değerli okuyucularımızın da katkıda bulunmasını önemle tavsiye ediyoruz.

sadakanın faydaları

Sadakanın faydaları çoktur:

1- Malı temizler. Hadis-i şerifte buyuruldu ki:
(Malınızdaki günah kirlerini sadaka ile temizleyin!) [T.Gafilin]

2- Günahları temizler. Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:
(Suyun ateşi söndürdüğü gibi, sadaka da günahları yok eder.) [Tirmizi]
(Sadaka, kibri ve övünmeyi yok eder.) [Tirmizi]

3- Hastalıktan ve beladan korur. Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:
(Hastalarınızı sadaka ile tedavi edin! Sadaka her hastalığı ve belayı önler.) [Beyheki]
(Sadaka vermekte acele edin; çünkü bela sadakayı geçemez.) [Beyheki]

(Sadaka yetmiş kötülük kapısını kapatır.) [Taberani]
(Sadaka Allahü teâlânın gazabını söndürür ve kötü ölümden korur.) [Tirmizi]

(Gam ve sıkıntıları giderir, hastalıkları ve belayı önler. Düşmanlarınıza karşı size yardım eder ve şiddetli anlarda sizi sabırlı kılar.) [Deylemi]

4- Muhtaçları sevindirir. Muhtaçları sevindirmek çok sevaptır. Hadis-i şerifte buyuruldu ki:
(En faziletli amel, muhtaçlara yiyecek-giyecek vermek ve müminleri sevindirmektir.) [Taberani]

5- Rızkı artırır, malı bereketlendirir. Şeytan, malı ya israf ettirir veya cimrilik ettirir, hayra harcamaktan alıkoyar, "Yoksul olursun, elin daralır" diye korkutur. Allah yolunda harcamaktan korkmamalıdır!
Kur'an-ı kerimde mealen buyuruluyor ki:
(Şeytan, malınızı hayra sarf ettirmemek için sizi yoksullukla korkutup cimri olmanızı emreder. Allah ise, [sadaka ve zekat verirseniz] mağfiret, lütuf, bolluk vaad eder.) [Bekara 268]

(Gece gündüz, gizli açık, Allah yolunda mallarını infak edenlerin mükafatları Rableri katındadır. Bunlar için korku ve üzüntü yoktur.) [Bekara 274]

(Allah için ne verirseniz, Allah onun yerine [daha iyisini, daha fazlasını] verir.) [Sebe 39]

(Mallarını Allah yolunda harcayanların hâli, 7 başak bitiren ve her başakta yüz dane bulunan bir tohuma benzer. Allah, [bire 700, hatta] dilediğine daha fazla da verir.) [Bekara 261]

Allahü teâlânın rahmeti, ihsanı boldur. Zerre kadar bir iyiliğe dağlar kadar sevap verir. Mülk Onundur. Dilediğine dilediği kadar ihsan eder. Sadaka vermekle mal eksilmediği gibi bereketi de artar. Bereket, az bir şeyin çok şeye yetmesi demektir.
Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:
(Sadaka vermeye devam edenin rızkı artar ve duası kabul olur!) [İbni Mace]
(Sadaka vermekle mal eksilmez) [Tirmizi]

Peygamber efendimiz, Mirac gecesi, ekin ekip bir günde biçen bir topluluğu gördü. Biçtiği mahsul yeniden eski haline dönüyordu. Bunların kim olduğunu sorunca, Cebrail aleyhisselam, (Bunlar Allah yolunda cihad edenlerdir. Bunların bir iyiliğine yedi yüz misli sevap verilir. Harcadıklarının yerine yenisi verilir) dedi. (Bezzar)

6- Kıyametin dehşetinden korur. Hadis-i şerifte buyuruldu ki:
(Sadaka, kabir azabından korur, Kıyamette sahibini himayesine alır.) [Beyheki]

7- Cehennemden kurtarır, Cennete kor ve derecesini yükseltir. Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:
(Allah rızası için verilen sadaka, Cehennem ateşinden korur.) [Taberani]
(Yarım hurma da olsa, sadaka vererek Cehennemden korunun!) [T.Gafilin]

8- Sevabı artırır. Hadis-i şerifte buyuruldu ki:
(Malını Allah yolunda harcayanın sevabı 700 misline kadar artar.) [Beyheki]

Sadakanın faydaları hakkında, hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:

(Gizli açık çok sadaka verin ki, rızkınız bollaşsın, yardıma mazhar olun ve duanız kabul edilsin.)
(Hastalarınızı sadakayla tedavi edin. Sadaka, her hastalığı ve belayı defeder.)
(İlmi olan ilminden, malı olan malından sadaka versin.) [İbni Sünni]
(İyilik ömrü artırır, sadaka günahları giderir ve kötü ölümden korur.) [Taberani]
(Sadaka kibri yok eder.) [Tirmizi]
(Sadaka verenin rızkı artar ve duası kabul olur!) [İbni Mace]
(Sadaka vermeye engel olana, lanet olsun.) [Isfahanı]
(Sadaka, kabir azabından korur. Kıyamette de himaye altına alır.) [Beyheki]

(Sıkıntılarınızı sadakayla önleyin.) [Deylemi]
(Suyun ateşi söndürdüğü gibi, sadaka da günahları yok eder.) [Tirmizi]
(Vallahi, sadaka vermekle mal eksilmez. O halde sadaka verin!) [İ. Ahmed]
(Sadaka malı artırır. Öyleyse sadaka verin.) [İbni Ebiddünya]
(Sadaka 70 çeşit belayı önler. Bunların en hafifi cüzzam ve barastır.) [Hatib]
(Sadaka şeytanın belini kırar.) [Deylemi]
(Sıkıntılarınızı sadakayla önleyin.) [Deylemi]
(Gizli verilen sadaka, ALLAH´ın gazabını söndürür.)
(Az da olsa sadaka verin. Parayı saklayıp vermeyene, ALLAH da ihsanını keser.) [Müslim]
(Rızkının bol olmasını isteyen sadaka versin.) [Deylemi]
(Sadaka vererek rızkınızı bollaştırın.)

(Sadaka malı çoğaltır.)
(Sadaka vermede acele edin; çünkü bela, sadakayı geçemez.) [Taberani, Beyheki]
(Sadaka verin. Çünkü sadaka Cehennemden kurtuluşunuza sebep olur.) [Taberani]
(Bir hurma tanesi de olsa, sadaka olarak verin; çünkü o, az da olsa açlığı dindirir ve suyun ateşi söndürdüğü gibi günahları yok eder.) [İbni Mübarek]
(Güne başlarken sadaka vermek, felaketleri önler.) [Deylemi]
(Sadaka, nafile oruç tutmaktan daha faziletlidir.) [Beyheki]

(Sevabı Müslüman ana babasına niyet edilerek verilen sadakanın sevabı, onlara da gider, kendi sevabından da bir şey eksilmez.)

Sadakanın Fazileti
Peygamberimiz (SAS) buyuruyor ki:
«— Kim helâl kazancindan bir hurma tanesine denk gelecek kadar sadaka verirse ((Zaten Allâh (CC) helâl kazançtan verilmeyen sadakayi kabul etmez)) Allâh (CC) onu bereket ve hosnutlukla kabul eder ve sizden biriniz tayini nasil büyütüp çogaltirsa o sadakayi öyle artirir da dag gibi olur»
Kur'ân'i Kerim´in su âyetleri, bu hadîsinde delilidir:
Ulu Allâh (CC) buyurur:
"Kullarinin tevbesini ancak Allah'in kabul ettigini ve sadakalari aldigini onlar bilmiyorlar mi? Hiç süphesiz O, tevbeleri kabul eden ve rahim olandir"
(Tevbe - 104)
Ulu Allah (CC) buyuruyor ki:
«— Allah faizi eritir ve sadakayi artirir»
(Bakara - 276)
Peygamber'imiz (SAS) buyuruyor ki:
«— Sadaka mali eksiltmez Allâh (CC) baskalannm kusurlarini bagislayanlarin itibarini arttirir Allâh (CC)'a karsi mütevâzi olan kulu O, mutlaka yüceltir»
Yine Peygamber'imiz (SAS) buyuruyor ki:
«— Sadaka malda eksilme meydana getirmez Kulun sadaka vermek üzere uzanan elindeki matâi Allâh (CC)'in kudret eline düser, (isteyenin eline geçmeden önce Allâh (CC) tarafindan kabul ve hosnutlukla karsilanir)
Insan muhtaç olmadigi halde dilenmek üzere bir kapi açarsa, Allâh (CC) da ona yoksulluk kapisi açar
Kul «malim, malim» diye konusur Oysa ki, onun mali üçtür: 1) Yiyip bitirdigi, 2) Giyip yiprattigi, 3) Verip alakoydugu Gerisi ya elinden gider veya baskalarina kalir

Sadakanın Fazileti
PDF
Yazdır
E-posta

Peygamberimiz ((s.a.v.).) buyuruyor ki:
«— Kim helâl kazancindan bir hurma tanesine denk gelecek kadar sadaka verirse. ((Zaten Allâh (C.C) helâl kazançtan verilmeyen sadakayi kabul etmez.)) Allâh (C.C) onu bereket ve hosnutlukla kabul eder ve sizden biriniz tayini nasil büyütüp çogaltirsa o sadakayi öyle artirir da dag gibi olur.»
Kur'ân'i Kerim´in su âyetleri, bu hadîsinde delilidir:
Ulu Allâh (C.C.) buyurur:
"Kullarinin tevbesini ancak Allah'in kabul ettigini ve sadakalari aldigini onlar bilmiyorlar mi? Hiç süphesiz O, tevbeleri kabul eden ve rahim olandir."
(Tevbe - 104)
Ulu Allah (C.C.) buyuruyor ki:
«— Allah faizi eritir ve sadakayi artirir.»
(Bakara - 276)
Peygamber'imiz ((s.a.v.).) buyuruyor ki:
«— Sadaka mali eksiltmez. Allâh (C.C) baskalannm kusurlarini bagislayanlarin itibarini arttirir. Allâh (C.C)'a karsi mütevâzi olan kulu. O, mutlaka yüceltir.»
Yine Peygamber'imiz ((s.a.v.).) buyuruyor ki:
«— Sadaka malda eksilme meydana getirmez. Kulun sadaka vermek üzere uzanan elindeki matâi Allâh (C.C)'in kudret eline düser, (isteyenin eline geçmeden önce Allâh (C.C) tarafindan kabul ve hosnutlukla karsilanir.)
Insan muhtaç olmadigi halde dilenmek üzere bir kapi açarsa, Allâh (C.C) da ona yoksulluk kapisi açar.
Kul «malim, malim» diye konusur. Oysa ki, onun mali üçtür: 1) Yiyip bitirdigi, 2) Giyip yiprattigi, 3) Verip alakoydugu. Gerisi ya elinden gider veya baskalarina kalir.»
Peygamber'imiz ((s.a.v.).) buyuruyor ki:
«— Allâh (C.C) her birinizle arada tercüman bulunmaksizin konusacaktir. O zaman kul sagina bakar, sadece yapmis olduklarini görür, soluna bakar, yine islemis olduklarini görür, önüne bakar, cehennemden baskasini görmez. Bir hurma kirintisi vasrtasiyle bile olsa, cehennemden korununuz.»
Peygamber'imiz ((s.a.v.).) buyuruyor ki:
«— Bir hurma kirintisi vasitasiyle de olsa herkes kendini cehennemden korusun.»
Peygamber'imiz ((s.a.v.).) buyuruyor ki:
«— Su atesi nasil söndürürse sadaka da günahlari öyle söndürür.»
Peygamber'imiz ((s.a.v.).) buyuruyor ki:
«— Ya Kâ'b Ibni Ucar'a Allâh (C.C), haram ile beslenen et ve kani cennete koymaz. Onlar cehenneme yarasir. Ya Kâ'b, insanlar sabahleyin kendilerini kurtarmak hususunda iki türlü yola koyulurlar. Kimi nefsini âzad eder, kimi kendini mahva sürükler. Ya Kâ'b, namaz Allâh (C.C)'a yaklasma anlaridir, oruç kalkandir, su nasil atesi söndürürse sadaka günahlari öyle eritir.»
Peygamber'imiz ((s.a.v.).) buyuruyor ki:
«— Sadaka Rabb'in gazabini söndürür, imansiz ölmeyi önler.»
Peygamber'imiz ((s.a.v.).) buyuruyor ki:
«— Allâh (C.C), sadaka sayesinde yetmis türlü fena ölümü kuldan uzaklastirir.»
Peygamber'imiz ((s.a.v.).) buyuruyor ki:
«— Allâh (C.C), insanlar hakkinda hüküm verinceye kadar herkes sadakasinin gölgesi altinda kalir.»
Peygamber'imiz ((s.a.v.).) buyuruyor ki:
«— Kulun verdigi her sadaka, üzerinden yetmis seytanin ugursuzlugunu giderir.»
Peygamberimize «en faziletli sadaka hangisidir» diye sorarlar.
Peygamber'imiz (s.a.v.):
«Mali az olanin vermeye çalistigidir der. Ilk önce bakmak zorunda olduklarindan basla» der. Peygamber'imiz, «Bir dirhem, yüz dirhemi geçti» buyurur. Dinleyenlerden biri. «Bu nassl'olur, ya Rasûlallah (s.a.v.)» der. Peygamber (s.a.v.)'imiz sözlerine söyle devam eder; «Adamin biri varliklidir, malinin bir yerinden alip yüz dirhem sadaka verir. Adamin birinin de yalniz iki dirhemi varken birini ayirip sadaka olarak verir.»
Peygamber'imiz ((s.a.v.).) buyuruyor ki:
«— Bir tirnak kadar bir sey bile verebiliyorsan, sakin senden bir sey isteyeni bos çevirme.»
Peygamber (s.a.v.)'imiz «Baska hiç bir gölgenin kalmadigi Kiyamet Günü Allâh (C.C) yedi kimseyi Ars'in gölgesi altina alir» diye buyurduktan sonra bu yedi kimseden biri olarak «Sag elinin verdigini sol eli bilmeyecek kadar gizli sadaka veren kimse» yi sayar.
Peygamber'imiz ((s.a.v.).) buyuruyor ki:
»— Iyilikler, kötü akibetlerden korur. Gizil sadaka Rabb'în gazabini dindirir, yakinlara iyilik etmek ömrü uzatir.»
Taberanî´nin rivayet ettigine göre yukardaki hadis söyle biter:
«— ... Her iyilik sadakadir, dünyada iyilik yapanlar Âhirette iyilik görürler. Dünyada kötülük isleyenler Âhirette kötülük görürler. Cennete ilk önce girecek olanlar iyilik yapantardir.»
Taberanî ve Ahmed ibni Hambel'e göre Peygamber (s.a.v.)'imize:
«Sadaka nedir» diye sorarlar.
Peygamber'imiz (s.a.v.):
«Kat kat olan mükâfatlardir. Allâh (C.C) Katinda daha fazlasi da vardir» buyurduktan sonra su âyeti okudu:
"Kimdir o ki, Allah'a menfâat beklemeksizin borç verir de Allah da onun verdigini bir çok kat büyüterek mükâfatlandirir."
(Bakara - 245).
Peygamber´imize (s.a.v.) «Yâ Rasûlallah (s.a.v.), en faziletli sadaka hangisidir» diye sorarlar. Peygamber'imiz ((s.a.v.).):
«Fakire gizli verilen, yahud az maldan verilmeye çalisilandir» buyurduktan sonra su âyeti okur: «— Eger sadakalari (zekâtlari) asikâre verirseniz, ne güzel. Fakat onlari gizler de fakirlere öyle verirseniz, sizin için daha hayirlidir. Bu sebeble, bir kisim günâhlarinizi bagislar, O (Allâh) yaptiklarinizin iç yüzünü (hakkiyla) bilir» (Bakara - 231).
Peygamber'imiz ((s.a.v.).) buyuruyor ki:
"Müslümana bir elbise giydiren kimse, onun üzerinde bir iplik veya yamasi kaldikça Allâh (C.C)'in himayesi altindadir."
Peygamber'imiz ((s.a.v.).) buyuruyor ki:
"Bir müslüman çiplak bir müslümana elbise giydirirse, Allâh (C.C) ona Cennet ipeklilerinden giydirir. Kim aç bir müslümani doyurursa Allâh (C.C) onu mühürlü Cennet sarabindan sular."
Peygamber'imiz ((s.a.v.).) buyuruyor ki:
«— Fakire verilen sadaka bir sadakadir. Fakat yakina verilen sadaka, hem sadaka ve hem de sila-i rahim olarak iki sadakadir.»
Peygamber'imize: «En faziletli sadaka hangisidir» diye sorarlar. Peygamber'imiz ((s.a.v.).)
"Içinden sana kin besleyen akrabaya verilen sadakadir." diye cevap buyurur.
Peygamber'imiz ((s.a.v.).) buyuruyor ki:
"Kim süt veren bir deveyi sütü sagildigi müddetçe ihtiyaci olan birisine verirse, veya baskasina borç para verirse ve yahut da baskasina bir yular hediye ederse bir köle azad etmis gibi sevap kazanir."
Peygamber'imiz ((s.a.v.).) buyuruyor ki:
«— Her verilen borç bir sadakadir.»
Peygamber'imiz ((s.a.v.).) buyuruyor ki:
«— Mirac gecesi. Cennetin kapisinda «her sadakanin mükâfati on kat, verilen borcun mükâfati ise onsekiz kattir» diye yazili oldugunu gördüm.»
Peygamber'imiz ((s.a.v.).) buyuruyor ki:
«— Sikintida olana kolaylik gösteren kimseye Allâh (C.C), dünya ve âhirette kolaylik gösterir.»
Peygamberimize: «Islâm acisindan en hayirli davranislar nelerdir?» diye sorarlar.
Peygamber'imiz ((s.a.v.).):
«Yemek yedirmen ve tanidigin tanimadigin herkese slâm vermendir» buyurur.
Sahâbilerden biri Peygamber (S.A.V)´imize: «Her seyin asli, kaynag: nedir, bana bildir» der.
Peygamber'imiz ((s.a.v.).):
«Her sey sudan yaratilmistir» diye cevap buyurur. Soruyu soran sahâbi der ki Peygamber (S.A.V)´imize: «Bana isledigim zaman Cennete girebilecegim bir sey söyle» dedim. Bana su cevabi verdi:
«Düskünlere yemek yedir, selâm ver. yakinlarina iyilik et, geceleri insanlar uykuda iken namaz kil, selâmetle cennete girersin.»
Peygamber'imiz ((s.a.v.).) buyuruyor ki:
"Rahmeti gerektiren seylerden biri, müslüman fakirin karnini» doyurmaktir."
Peygamber'imiz ((s.a.v.).) buyuruyor ki:
«— Müslüman kardesinin karnini doyuran ve kandirasiya ona su veren kimseyi Allâh (C.C) cehennemden yetmis hendek uzaklastirir, her iki hendegin arasi bes yüz senelik yol mesafesidir.» Bir hadis-i serifde söyle buyurulmustur:
«— Kiyamet Günü Allâh (C.C) buyurur ki: «Ey ademoglu! Hastalandim, ziyaretime gelmedin. Kul der ki. "Sen âlemlerin Rabb'isin, benim seni ziyaret etmem nasil sözkonusu olabilir?" Ulu Allâh (C.C) buyurur ki: «Bilmiyor musun, filân kulum hastalandi da ziyaretine gitmedin.
Bilmiyor musun ki, onu ziyaret etseydin, beni yaninda bulurdun.»
Sonra: «Ey ademoglu! Senden yemek istedigim halde bana yemek vermedin.» buyurur. Kul der ki: «Ya Rabb'i, sen âlemlerin Rabb'i iken sana yemek vermem nasil söz konusu olabilir!»
Ulu Allâh (C.C) buyurur ki: «Bilmiyor musun, filân kulum senden istedi de ona yemek vermedin. Bilmiyor musun ki, eger ona yemek verseydin, onun karsiligini benim katimda bulurdun.»
Sonra: «Ey ademoglu, senden su istedim vermedin.» Kul der ki: «Ya Rabb'i, sen Âlemlerin Rabb'i iken benim su vermem nasil olur?» Ulu Allâh (C.C) söyle buyurur: «Senden filân kulum su istedi de vermedin. Bilmiyor musun ki, eger ona su verseydin, karsiligini benim katimda bulurdun.»




SADAKANIN FAZİLETİ


Ka'b b Ucre (ra)'dan Rasulullah(sav)'in şöyle buyurduğu rivayet edilmiştir:
" -Ey Ka'b b Ucre haram kazançla beslenip büyüyen ne kan ne de et cennete giremez, cehennem ona daha uygundur
-Ey Ka'b b Ucre insanlar sabahleyin iki şekilde çıkarlar;(Birisi vardır ki) nefsinin esaret zincirini çözerek çıkan bu sebeple de onu azat edendir, (diğeri) ise onu bağlıyarak çıkar
-Ey Ka'b b Ucre; namaz yakınlıktır, oruç da zırhtır, sadaka ise tıpkı kırağının parlak taştan akıp gittiği gibi hataları söndürür " (İbn-i Hibban)

Muâz b Cebel(ra) şöyle anlatır:" Peygamber(sav) ile beraber bir seferde idik (Sonra Muaz(ra) hadisi anlatır, hadisin bir bölümü de şöyledir Peygamber (sav) dedi ki:
-Ey Muaz sana hayır kapılarını göstereyim mi? Ben de:
-Evet göster Ya Rasulullah, dedim Rasulullah şöyle buyurdu:
-Oruç zırhtır, sadaka ise suyun ateşi söndürdüğü gibi hataları söndürür " (Tirmizi)

" Şüphesiz sadaka sahibinden kabirlerin ateşini söndürür Ancak ve ancak mü'min Kıyamet Günü sadakasının gölgesinde gölgelenir " (Taberani, Beyhaki)

Meymune b Sa'd(ra) şöyle anlatır:" Ya Rasulellah bize sadakanın durumunu açıkla dedim, şöyle buyurdu: Şüpesiz sadaka Allah rızası için olupta sevabı da Allah'tan bekleyen için ateşten onu perdeleyip engel olur " (Taberani)

ZEKAT, İNFAK VE SADAKANIN FAZİLETİ
Hz. Peygamber (sav), sahibi bulunduğu maldan en fazla infak eden insandı. O'ndan herhangi birşey istenirse az veya çok mutlaka birşey verirdi. Verdiğinden dolayı duyduğu sevinç ve neşe, alan kişinin sevincinden daha fazlaydı.
Hz. Muhammed (sav), zekatın dört sınıf maldan verileceğini belirtmiştir. Bunlar halk arasında en çok dolaşan ve insanların zorunlu ihtiyaçları olan mallardır:
1) Zirai mahsüller ve meyveler,
2) Hayvanlar (deve, sığır, davar),
3) Altın ve gümüş,
4) Her türlü ticaret malı.
Ey iman edenler, hiçbir alışverişin, hiçbir dostluğun ve hiçbir şefaatin olmadığı gün gelmeden evvel, size rızık olarak verdiklerimizden infak edin... (Bakara Suresi, 254)
Peygamberimiz (sav)'in hayatında yardımlaşmanın çok büyük yeri vardır. Peygamberimiz (sav), yapılan yardımların en güzelinin gizli yardımlar olduğunu bize bildirmektedir. Hz. Muhammed (sav) şöyle buyurmuştur:
"Ben Allah'tan korkarım diyen adam, sol elinin verdiğini sağ eli duymayacak derecede gizli sadaka veren ve tenha yerde Allah'ı zikrederek gözleri boşalan kimsedir." (Müslim)
Şeytan insanları infak etmekten alıkoymak için gelecek endişesi ile korkutur. Bunun sonucu olarak insanları cimriliğe sürükler. Peygamberimiz (sav) ise bunun mümin için büyük bir tehlike olduğunu bildirmiştir:
"Cimrilik etme ki Allah da sana olan nimetlerinden esirgemesin. Malının fazlasını saklama ki Allah da fazla olan keremini senden menetmesin." (Müslim)
"Her kim borçlu olan bir fakire mühlet verir yahut alacağını bağışlarsa, Allah o kimseyi arşın gölgesinden başka hiçbir gölgenin bulunmadığı kıyamet gününde arşın gölgesi ile gölgelendirir." (Müslim)
"Zekat vermeyen altın ve gümüş sahiplerinin kıyamet günü bu malları ateşten bir zincir olur. O bunlarla ateşe atılır. Bu ateşten zincir onun yüzünü arkasını ve yanlarını dağlar. Bu ateşten zincir soğuduğunda tekrar ateş haline döner. Bizim dünya senemizle elli bin sene olan kıyamet gününde insanlar arasında hesap görülünceye kadar bu hal tekrar olunur." (Buhari)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder